Konut kredisi faizleri 8,5 yılın zirvesinde — NİSAN 12, 2018
Türkiye’de ilk üç ayda 304 bin ev satıldı! — NİSAN 24, 2018
İnşaat sektöründe yerli ve milliye genelgeli teşvik! — EYLÜL 24, 2018
İnşaat Sektöründe Yeni Dönem Başladı! — ARALIK 13, 2018
Ziraat Bankası konut kredisi faizlerini yüzde 1'in altına çekti... — ARALIK 14, 2018
Konut sektörü için bakanlık yeni birim kuracak... — ARALIK 24, 2018
İnşaat sektörü lokomotif olmaya devam edecek... — ARALIK 24, 2018
Eylül 2019 İnşaat Maliyet Endeksi Düştü. — KASIM 22, 2019
Yapı Ruhsatı Alan Bina Sayısı Yüzde 57 Azaldı. — KASIM 22, 2019
Konut Kredisi Paketi Ne Zaman Açıklanacak? — KASIM 22, 2019
Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği, aradan geçen sürede defalarca kendini hatırlatsa da, Kentsel Dönüşüm Yasası’na rağmen çürük yapılar konusunda hala yeterince yol katedilemedi. Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye genelinde hala yaklaşık 6,5 milyon yapı depreme dayanıksız.
Kamu kurum ve kuruluşları, inşaat sektörü temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve inşaat şirketleri, özellikle beklenen İstanbul depremi öncesi çürük yapıların dönüşümünde çok hızlı davranılması görüşünde buluşuyor.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez: “Kentsel dönüşüm, depreme dayanıklı bina stoku inşasında arzulanan seviyenin çok gerisinde. Marmara Depremi’nin İstanbul’da yaratacağı etkiyi bir memleket meselesi olarak görüyoruz. Sadece deprem değil tüm doğal afetler ile iklim değişikliği kaynaklı felaketlere hazırlanmak ve risklerimizi azaltmanın bir memleket meselesi olduğunu düşünüyoruz.”
“Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre nüfusumuzun %70’ten fazlası deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yaşıyor. Her yıl on binlerce yeni konut yapılsa da nüfusun önemli bir oranı hâlen depreme dayanıksız eski yapılarda ikamet ediyor. Ne zaman, nerede ve ne şiddette olacağını bilemediğimiz deprem, yeni acılara neden olmadan riskli yapıların acilen dönüştürülmesi gerekmekte. Resmî verilere göre 6,7 milyon konut risk altındadır. Yılda 100- 200 bin adet konut dönüşümü ile bu risk kısa vadede maalesef ortadan kalkmayacaktır.”
“Kandilli Rasathanesi verilerine göre, İstanbul’da yaşanması muhtemel 7,5 civarında bir depremde mega kentte bulunan yaklaşık 1,2 milyon binadan 491 bininin hasar alması bekleniyor. Söz konusu senaryoda 13 bin 492 binanın çok ağır, 39 bin 325 binanın ağır, 136 bin 746 binanın orta, 300 bin 963 binanın ise hafif hasar alacağı öngörülüyor. Bu tablo karşısında İstanbul için en acil ihtiyaç, binaların durumlarının tespit edilmesi ve her bir bina için özel reçetenin oluşturulmasıdır. ”
ISI SU SES VE YANGIN YALITIMCILARI DERNEĞİ BAŞKANI EMRULLAH ERUSLU: Kentsel dönüşüm fırsat
“Depremin yol açtığı yıkımların en önemli nedenlerinden birinin yapının taşıma gücünü etkileyen korozyon olduğu bir gerçek. Bir yapının ana unsurları olan demir ve betonu, suyun olumsuz etkilerinden yalıtımla koruyarak binalarımızı depremin etkilerine karşı güçlü hale getirmeliyiz. Sağlıklı binalara sahip olmak için kentsel dönüşümü fırsat olarak görüyoruz.”
“Bir binanın iskeleti ne kadar güçlü ve sağlamsa bina da aynı derecede güçlü ve sağlam olur. Özellikle binanın iskeletini oluşturan taşıyıcı kolonlardaki demir, korozyondan ne kadar etkin korunursa yapı da o kadar etkin korunur ve ömrü uzar. ”
“Belediyemizce ‘Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi’ni hazırladık. Bu çalışmayla kentteki riskli alanların tespitini yapıyor ve fizibilite hesaplarını oluşturuyoruz. Toplam bin 100 hektar alanda, 43 farklı bölgede, etüt çalışması yapıldı, 19 bin bağımsız birim dönüşüm için tespit edildi.”
“İstanbul’un deprem riski bugüne kadar bize ifade edilenden ne yazık ki çok ama çok büyük. 500 bine yakın orta hasarlı, 90 bine yakın ağır ve çok ağır hasarlı binamız var. Belki bunun daha üstüne çıkabilir bir sonuçla karşı karşıyayız. Burada bir çırpıda ifade ettiğimiz 600 bin yapıda İstanbullunun, hepimizin çocukları ve aileler yaşıyor. Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında 102 bin bina ziyaret edildi. Ne yazık ki vatandaşlarımız bunun sadece 29 bininde bize izin verdi. Bakın yüzde 30 düzeyinde. Yani insanlarımız binalarının test edilmesini, sağlamlığının kontrol edilmesini bile istemek konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Depremle yüzleşmek istemediklerini gördük.”